Yeşil Çimento Tebliği

KÜB Değerlendirmesi

Yeşil Çimento Tebliği


16 Mart 2024 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan “Kamu İhale Sözleşmelerinde Düşük Karbon Emisyonuna Sahip Yeşil Çimento Kullanımının Yaygınlaştırılmasına İlişkin Tebliğ” ile ülkemizin net sıfır emisyon hedefine ulaşması adına oldukça önemli bir adım atılmıştır.

Yayımlanan tebliğ ile 2025-2030 arasında kamu yapım işi sözleşmeleri ve çimento içerikli mal alımı ihalelerinde kullanılacak çimentoda klinker/çimento oranı en fazla 0,80, 2030 sonrasında ise en fazla 0,75 olarak sınırlandırılmıştır. Bu sayede önümüzdeki 10 yılda, 11 milyon ton karbon salımı azaltılabilecek; 1,3 milyon ton petrokok ve kömür ithalatının önüne geçilebilecektir. Ayrıca 500 milyon ağaca eş değer çevresel fayda sağlanabilecek potansiyele sahip olunacaktır.

KÜB Değerlendirmesi

İnsan kaynaklı küresel karbon emisyonunun yaklaşık %8’inden sorumlu olan çimento ve beton sektörünün önemli ham madde girdilerinden biri olan kimyasal katkılar sadece teknik ve ekonomik faydaları ile değil; ayrıca karbon emisyonunu azaltma potansiyelleri ile de öne çıkmaktadır.

KÜB tarafından yayımlanan “Çimento Katkılarının Net Sıfır Karbon Hedefindeki Rolü” ve “Beton Kimyasal Katkılarının Net Sıfır Karbon Hedefindeki Rolü” çalışmalarımızda kimyasal katkıların net sıfır hedefindeki rolü detaylı bir şekilde açıklanmıştır.

Yeşil Çimento Tebliği ile klinker çimento oranının sınırlandırılması, özellikle kamu projelerinde kullanılacak hazır betonlarda CEM I tipi çimentodan CEM II ve CEM IV tipi çimentolara geçişi hızlandıracaktır.

Klinkerin belli oranlarda uçucu kül, doğal puzolan, kalker ve yüksek fırın cürufu gibi mineral katkılarla ikame edildiği bu tip çimentoların istenilen performansa sahip olmasında kimyasal katkıların etkisi oldukça yüksektir. Öğütme kolaylaştırıcı, dayanım ve performans arttırıcı katkıların çimento performansı üzerindeki olumlu etkileri, klinker/çimento oranının düşürülmesinde oldukça etkilidir. Daha düşük klinker içeriği ile eş değer basınç dayanımı elde etmek, mineral katkı içeren çimentoların düşük erken yaş dayanımını yükseltebilmek mümkün olabilmektedir.

Beton kimyasal katkıları da betonun karbon ayak izinin düşürülmesinde son derece etkilidir. Bu etkilerin en başında çimento ve su ihtiyacının azalması, beton dayanıklılığının arttırılması, mineral katkı kullanım oranının arttırılması ve bazı uygulamalarda operasyonel enerji tüketiminin düşürülmesi sonucunda sağlanan karbon azaltımları yer almaktadır. Klinker/çimento oranının azaltılmasında kullanılan mineral katkıların neden olabileceği düşük erken dayanım, priz süresinde gecikme ya da artan su ihtiyacı gibi olası problemler beton kimyasal katkıları ile etkin bir şekilde çözülebilmektedir.

Kısaca; çimento ve beton kimyasal katkıları, klinker/oranı düşük çimentoların yüksek performans ile kullanılmasında etkin bir rol üstlenmeye devam edecektir.

KÜB Önerisi

Tebliğin ilk başta kamu ihale sözleşmelerini kapsaması iyi bir başlangıç olsa da kısa süre içerisinde kapsamın genişletilmesi net sıfır hedefine ulaşmak adına son derece kritiktir. KÜB olarak klinker/çimento oranının sadece kamu projelerinde değil, özel projelerde de kademeli olarak sınırlandırılmasını önermekteyiz.

Son Söz

Ülkemizin ve sektörümüzün net sıfır emisyon hedefinde önemli bir kilometre taşı olan bu Tebliğ’in başarıya ulaşması için tüm paydaşların üzerine sorumluluklar düşmektedir. KÜB olarak, tüm paydaşlarımızla birlikte; sera gazı emisyonlarını düşürmeye yönelik atılacak adımlarda sektörümüze liderlik etmeye ve bu süreçte şeffaf, güvenilir ve ulaşılabilir bilgi üretmeye devam edeceğiz.

KÜB üyeleri olarak, düşük klinkerli çimentoların ve bu çimentoların kullanılacağı betonların teknik, ekonomik ve çevresel performansını en yüksek seviyeye çıkarmak için AR-GE çalışmalarımıza ve iş ortaklarımıza etkin çözümler sunmaya devam edeceğiz.